Kanal Tedavisi Sonrası Diş Üstüne Basamama

Kanal Tedavisi Sonrası Diş Üstüne Basamama
Kanal tedavisi sonrası diş üstüne basamama veya ağrı, çok normal bir durumdur. İşlem gören dokuların doğal iyileşeme sürecinde; diş üstüne basamama ve ağrı hissetme durumu, birkaç gün ila bir hafta içinde geçer. Dokuların zamanla iyileşmesi ile birlikte bu hassasiyet azalarak son bulur. Diş üstüne basamama ve ağrı, 2 hafta içerisinde tamamen geçmemişse mutlaka diş hekiminden yardım alınmalıdır.
Kanal Tedavisi Sonrası Diş Üstüne Basamama Neden Olur, Kanal Tedavisi Yapılan Diş Neden Ağrır, Ne Yapmalı?
Kanal tedavisi sonrası dişin üzerine basınca ağrı hissedilmesi aslında birçok kişinin yaşadığı yaygın bir durumdur. Bu durumun temel nedeni, tedavi gören dişin çevresindeki dokuların henüz tam anlamıyla iyileşmemiş olmasıdır. Kanal tedavisi sırasında, dişin içindeki sinir dokusu çıkarılır ve kök kanalları temizlenerek doldurulur. Ancak dişin çevresindeki periodontal dokular, yani dişi saran bağ dokuları ve kemik, bu işlemden etkilenebilir.
Özellikle tedavi sırasında kullanılan aletlerin ucu kökün sonuna yakın çalıştığı için çevredeki dokular mekanik olarak tahriş edilebilir. Bu da çiğneme sırasında dişin üzerine gelen basınca karşı duyarlılık yaratır. Bu durum çoğunlukla geçicidir ve birkaç gün içinde azalarak kaybolur.
Kanal tedavisi sonrası diş üstüne basamama normal mi?
Evet, kanal tedavisi sonrası diş üstüne basamama genellikle normal bir durumdur. Diş hekimliği pratiğinde bize başvuran hastaların bazıları, kanal tedavisinin hemen ardından “Dişimin üzerine basamıyorum, sert bir şey çiğneyemiyorum” şikayetiyle gelir. Bu durum çoğu zaman kanal tedavisinin başarılı olmadığını değil, iyileşme sürecinin başladığını gösterir. Vücut, işlem sırasında uyarılan bölgeyi korumaya alır. Yani savunma sistemi devreye girer ve çevredeki doku bir süre hassas kalır.
Ancak bu durum 2 haftadan uzun sürüyorsa veya ağrı şiddetlenerek devam ediyorsa bu, altta yatan başka bir sorunun habercisi olabilir. Bu durumda kontrol amaçlı diş hekimine başvurmanızı tavsiye ediyoruz.
Kanal tedavisi sonrası diş üstüne basamama ne kadar sürer?
Genellikle bu tür hassasiyet 3-7 gün içinde azalır. Bazı vakalarda bu süre 10-14 güne kadar uzayabilir. Özellikle tedavi sırasında kök ucuna yakın bölgede ekstra bir tahriş oluşmuşsa ya da enfeksiyon iyileşme sürecindeyse, bu süre biraz daha uzun olabilir.
Ancak 2 haftadan sonra ağrının devam etmesi veya artması durumunda, tedavinin tekrar değerlendirilmesi gerekebilir. Bu tür vakalarda yapılan klinik kontrollerde çoğunlukla altta yatan yeni bir enfeksiyon, yetersiz kanal dolgusu ya da mikro sızıntılar gibi nedenler söz konusu olabilir.
Kanal tedavisi yapılan diş neden ağrır?
Kanal tedavisinden sonra ağrının olması pek çok hastayı endişelendiren bir durumdur. Ağrının varlığı her zaman tedavinin başarısız olduğu anlamına gelmez. Aslında iyileşme sürecinin doğal bir parçası olarak ağrının olmasını normal kabul ediyoruz. Kanal tedavisi sonrası yaşanan ağrı %1,9 ila %82,9 arasında değişmektedir. Ağrının algılanma derecesi kişiye göre değişkenlik gösterir. Ancak ağrının devam etmesi halinde, bunun altında yatan bazı fizyolojik veya teknik nedenleri göz ardı etmemek gerekir. Kanal tedavisi yapılan bir dişte ağrıya yol açabilecek en yaygın 4 nedeni şu şekilde sıralayabiliriz:
Tedaviden sonra gelişen inflamasyon (iyileşme sürecinin doğal parçası)
Kanal tedavisinde dişin içindeki enfekte ya da hasar görmüş sinir dokusu (pulpa) çıkarıldıktan sonra kök kanalı temizlenip doldurulur. Ancak bu işlem sırasında, kök ucuna yakın bölgedeki dokular da bir miktar travmaya maruz kalır. Özellikle kökün ucuna kadar uzanan temizlik işlemi sırasında kullanılan aletlerin veya yıkama solüsyonlarının etkisiyle bu bölgede küçük düzeyde tahrişler oluşabilir.
Bu durum, vücudun doğal bağışıklık yanıtı olan bir “inflamasyon” sürecini başlatır. Bu süreçte birkaç gün süren zonklayıcı bir ağrı veya dişe bastığında oluşan hassasiyeti normal karşılamalısınız. American Association of Endodontists bu durumu “self-limiting inflammation” yani kendiliğinden geçme eğiliminde olan iltihabi süreç olarak kabul ediyor.
Diş çevresindeki dokuların hassaslaşması
Kanal tedavisi sırasında yapılan işlemler, sadece dişin içini değil, dişi çevreleyen bağ dokuları ve kemik yapıyı da etkileyebilir. Özellikle kök ucuna ulaşan aletlerin ya da kullanılan dezenfektan sıvıların kök kanalından dışarı taşması durumunda, çevre dokularda tahriş meydana gelir.
Bu tür vakalarda çiğneme sırasında ya da diş üzerine parmakla bastırıldığında ağrı hissedilir. Ayrıca bu hassasiyet, genellikle dişin üzerine yük geldiğinde net şekilde fark edilir. Dişin çiğneme sırasında oluşan basınca alışması zaman alabilir.
Bazı araştırmalar, bu tür ağrının özellikle arka grup (posterior) dişlerde daha uzun sürebileceğini gösteriyor.
Dolgu veya diş kaplamasının yüksek yapılması
Kanal tedavisi sonrası yapılan dolgu ya da diş kaplaması (zirkonyum, veya e-max&empress gibi), eğer çiğneme hattından daha yüksek bırakıldıysa bu durumda hasta dişiyle ısırma ya da çiğneme yaparken diğer dişlere göre fazla baskı hisseder. Bu da çiğneme sırasında fazla basınca ve travmaya neden olabilir.
Bu durumda hasta genellikle şu ifadeleri kullanır:
”Dişim durduk yere ağrımıyor ama bir şey yediğimde veya üzerine bastığımda acıyor.”
Bu tür şikayetler, dolguların çiğneme yüzeyine uygun olarak ayarlanmamış olmasından kaynaklanır. Endişelenmeye gerek yok! Bu durum çok kolay çözülebilen bir durumdur. Dolgunun yüksekliği küçük bir ayarlamayla düzeltildiğinde, ağrı çoğu zaman anında ortadan kalkar.
İkincil enfeksiyon (yeniden bakteri bulaşması)
Kanal tedavisinden sonra kanal sisteminin tamamen steril hale gelmesi hedeflenir. Ancak işlem sırasında mikroorganizmalar kanalın derin bölgelerine gizlenmiş olabilir. Ya da işlemden sonra dolgu düşerse ve içeriye yeniden bakteri girerse, “ikincil enfeksiyon” dediğimiz durum gelişebilir.
Bu tür enfeksiyonlar, genellikle zamanla artan zonklama, gece uykudan uyandıran ağrılar, diş etinde iltihap akıntısı ya da şişlik gibi belirtilerle kendini gösterir. Enfeksiyonun kök ucundan kemiğe yayılması durumunda, röntgende belirgin bir kararma görülür. Bu durumda kanal tedavisinin tekrarı veya ileri düzey bir işlem olan apikal rezeksiyon gibi müdahaleler gerekebilir.
Kanal tedavisi sonrası diş üzerine basınca ağrı ne kadar sürer?
Eğer kanal tedavisi sonrası diş üzerine basınca oluşan ağrının nedeni, doğal iyileşme sürecine bağlıysa bu genellikle 7-10 gün içinde geçer. Ancak dolgu yüksekliği, tedavi başarısızlığı veya yeni enfeksiyon varsa ağrı geçmeyebilir ve sürekli hale gelir. Özellikle ağrı gece artıyorsa ya da zonklayıcı şekilde hissediliyorsa bu durum tekrar tedavi gerektirebilir.
Kanal tedavili dişin ağrı süresi ne zaman normal değildir?
Eğer:
- Ağrı 14 günden uzun sürüyorsa
- Dişe bastığınızda şiddetli ağrı ve hassasiyet varsa
- Zonklama şeklinde hissedilen ve özellikle geceleri artan bir ağrı varsa
- Yüzde veya diş etinde şişlik oluşmuşsa
bu durum artık normal iyileşme sürecinin dışında değerlendirilmelidir. Hemen bir diş hekimine muayene olmalısınız.
Kanal tedavisi sonrası ortalama iyileşme süresi nedir?
Kanal tedavisi yapılan dişin tam olarak iyileşmesi, yani çevresindeki dokuların da normale dönmesi genellikle 2 ila 4 hafta sürebilir. Ancak bu süreç hastanın genel sağlığına, bağışıklık sistemine, enfeksiyonun şiddetine ve tedavinin başarısına göre değişiklik gösterir.
American Association of Endodontists’e göre kanal tedavisi yapılan dişlerin %90’dan fazlası doğru tedaviyle uzun yıllar işlevini koruyabiliyor. Bu da doğru tedavinin ve iyi bir iyileşme sürecinin önemini ortaya koyuyor.
Kanal tedavisi ve dolgu yapılan diş neden ağrır?
Kanal tedavisi tamamlandıktan sonra yapılan dolguların yüksek kalması, dolgu materyalinin diş ile tam uyumlu olmaması ya da tedavi sırasında bazı bakterilerin tamamen temizlenememesi durumunda dişte ağrı oluşabilir. Aynı zamanda, bazı kişilerde çiğneme sırasında doğal olarak fazla baskı uygulama alışkanlığı da dolgunun olduğu bölgeyi zorlayabilir.
Kanal tedavisi sonrası diş üstüne basamama ve ağrıya yol açabilecek faktörler
Doğal iyileşme sürecinde yaşananlar
Kanal tedavisinden hemen sonra, vücudun doğal savunma sistemi devreye girer. Özellikle enfeksiyonlu bir diş tedavi edilmişse, çevredeki bağ dokularında iltihabi süreç bir süre daha devam edebilir. Bu sırada ağrı, zonklama veya basıya duyarlılık hissedilebilir. Bu süreç normaldir ve vücudun iyileşmeye çalıştığının bir göstergesidir.
Kanal tedavili dişin iltihaplanması
Tedaviye rağmen kanal içindeki bakteriler tam olarak temizlenmemişse ya da sonrasında yeni bir enfeksiyon gelişmişse, diş kökünde iltihap oluşabilir.
Bu durum genellikle şiddetli ağrı, hassasiyet, zonklama, hatta bazen yüzde şişlik ile kendini belli eder. Böyle bir durumda ya kanal tedavisinin tekrarı yapılır ya da ileri vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir.
Yetersiz temizlik veya dolgu uyumsuzluğu
Bazı durumlarda kök kanalı yeterince derinlemesine temizlenmeden ya da kök ucuna kadar tam olarak doldurulmadan kapatılır. Bu da dişin kök ucunda mikrobiyal sızıntıya yol açar. Aynı şekilde diş üzerine yapılan dolgunun kenar uyumu zayıfsa, bu da bakterilere açık kapı bırakır.
Isırma kuvveti ve çiğneme alışkanlıkları
Diş sıkma (bruksizm) veya çiğneme alışkanlıkları, özellikle kanal tedavili dişlerde daha büyük problemlere yol açabilir. Çünkü kanal tedavisi sonrası dişin siniri alınmıştır ve bu diş daha kırılgan hale gelir. Fazla kuvvet uygulandığında dişin çatlama ya da kök kırığı riski artar.
Başarısız kanal tedavisi
Nadiren de olsa kanal tedavileri başarısız olabilir. Bu durum genellikle kanal sayısının eksik bulunması, köklerin tam temizlenmemesi veya dolgunun yeterli olmaması gibi nedenlerle ortaya çıkar. Başarısız tedavilerde ağrı uzun süre devam eder, şişlik ve hassasiyet görülür ve yeniden tedavi (Retreatment) gerekir.
Kanal tedavisinden sonra ağrı yaşayanlar ne yapmalı?
Tedavi sonrası ağrı, özellikle ilk birkaç gün normal kabul edilse de, bu süreci en sağlıklı şekilde atlatmak için bazı önlemler almak gerekiyor. Hekim olarak biz, hastalarımıza ilk etapta bazı basit ama etkili adımları tavsiye ediyoruz.
Öncelikle, ağrıyı tetikleyen sert gıdalardan uzak durmak faydalı olur. İlk birkaç gün sadece yumuşak yiyecekler tüketmek ve tedavi gören dişi mümkünse kullanmamak, dişin çevresindeki dokuların iyileşmesine yardımcı olur. Ayrıca reçete edilen ağrı kesici ilaçlar doğru şekilde kullanılmalı. Aspirin gibi kan sulandırıcılar yerine genellikle ibuprofen grubu ağrı kesiciler tercih edilir, çünkü bu ilaçlar hem ağrıyı hem de iltihaplanmayı azaltıcı etki gösterir.
Tedavi sürecinde nelere dikkat etmeli?
Tedavi sonrası dikkat edilmesi gereken en önemli şey, geçici dolguların veya kalıcı dolgunun düşmemesidir. Kanal tedavisi yapılan dişin üst kısmı, genellikle birkaç hafta sonra diş kaplaması ile tamamlanır. Bu süre zarfında dişin ağız içinde açık kalmaması, yeniden enfekte olmaması için kritik öneme sahiptir. Eğer geçici dolgu düşerse, mutlaka kısa sürede diş hekimine başvurulmalıdır.
Ayrıca dişi çok fazla zorlayacak ısırmalardan, fındık, sert ekmek kabuğu veya kuru yemiş gibi gıdalardan kaçınılmalı. Bu önlem, hem dolgunun hem de dişin kırılma riskini azaltır.
Kanal tedavisi sonrası ağrı nasıl geçer?
Geçmeyen ağrılar için öncelikle nedeni belirlemek gerekir. Eğer dolgu yüksekse, basit bir seansla bu yükseklik ayarlanarak ağrı tamamen ortadan kaldırılabilir. Ancak enfeksiyon devam ediyorsa, antibiyotik tedavisi veya kanalın yeniden temizlenmesi gerekebilir.
Ağrı genellikle hafifse ve zonklayıcı değilse, ilk hafta boyunca günde 2-3 kez ılık tuzlu su ile yapılan gargara da rahatlatıcı olabilir. Ancak bu bir tedavi değil destekleyici bir yöntemdir.
Bazı durumlarda lazer tedavisi veya düşük düzeyli lazer uygulamaları da iyileşme sürecini hızlandırmak için kullanılır. Bununla birlikte, bu tür uygulamaların etkisi sınırlıdır ve asıl tedavi yöntemi, problemi ortadan kaldırmaya yönelik olmalıdır.
Ne zaman diş hekimine başvurulmalı?
- Ağrı 10 günü geçtiyse ve azalmıyorsa,
- Dişe bastığınızda sanki diş yerinden oynuyormuş gibi bir his varsa,
- Şişlik, kızarıklık, iltihap gibi belirtiler oluşmuşsa,
- Ateş, halsizlik gibi genel enfeksiyon belirtileri varsa,
- Ağrı gece uyutmuyorsa.
Bu durumda zaman kaybetmeden diş hekimine başvurmak gerekir. Özellikle kanal tedavisi başarısız olduysa, bu durum ihmal edilirse kemiğe yayılabilecek ciddi enfeksiyonlara yol açabilir.
Kanal tedavisinde neden Avedent’i seçmeliyim?
Çünkü diş sağlığınız sıradan ellere emanet edilemeyecek kadar değerli. Avedent Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği, İstanbul Kadıköy’de uzman diş hekimleri ile; modern teknolojiyle donatılmış, bilimsel yaklaşımı ve kişiye özel çözümleriyle sadece bir kanal tedavisi işlemi değil uzun ömürlü bir ağız sağlığı sunuyor.
Kanal tedavilerinde en sık karşılaşılan sorunlar; uyumsuz dolgu veya kaplamalar, tekrar eden iltihaplanmalar, düşen dolgular ve başarısız kanal tedavisi olur. Avedent ile bu riski en aza indirebilirsiniz.
Kanal tedavisi hakkında; tek seanslı ve çok seanslı kanal tedavileri gibi daha detaylı bilgiler almak, fiyatları öğrenmek veya randevu oluşturmak için hemen bizi arayın.
Sık Sorulan Sorular
Kanal tedavisinden sonra dişin üzerine güvenle basmak için genellikle 2-3 gün beklemeniz yeterli. Ancak bu süre boyunca o bölgeyi fazla zorlamayın. Dişin çevresindeki dokular tam olarak iyileşene kadar (yaklaşık 1-2 hafta) aşırı sert şeyler çiğnemekten kaçınmalısınız.
Evet, kanal tedavisi sonrası özellikle ilk 48 saat içinde zonklama tarzı ağrı oluşabilir. Bu durum genellikle vücudun verdiği normal inflamatuvar yanıttır. Zonklama gece artıyorsa ve birkaç gün sonra azalmıyorsa, bu durumun normal olmadığını düşünebilirsiniz.
Nadir de olsa görülebilir. Özellikle tedavi öncesinde zaten bir apse veya yaygın enfeksiyon varsa, tedavi sonrasında bir süre daha şişlik devam edebilir. Ancak yeni başlayan şişlik varsa, bu durum yeni bir enfeksiyona işaret edebilir. Hemen müdahale gerekir.
Evet, bazen dolgu yüksek yapıldığında ya da komşu dişlerle uyumsuz olduğunda ağrı olabilir. Bu gibi durumlarda basit bir düzeltme işlemiyle sorun giderilir. Dişin yapısı uygunsa diş kaplama da uzun vadede ağrının tekrarını önler.
Evet, ilk birkaç gün içinde ağrı kesiciler çoğu zaman yeterli olur. Ancak sürekli ilaç kullanmak çözüm değildir ve sadece semptomları baskılar. Asıl hedef, ağrının nedenini ortadan kaldırmaktır. Eğer ilaçlar etkili olmuyorsa, bu durumun altında tedaviye ihtiyaç duyan başka bir sorun olduğunu unutmayın.